Bağışıklık sistemi; çeşitli hücrelerin ve proteinlerin ortak çalışması sonucu, vücudun mikroplara veya zararlı olabilecek diğer patojenlere karşı oluşturduğu kusursuz bir savunma sistemidir. Temel görevi vücudu hastalık yapıcı mikroplardan korumak olan bağışıklık sistemi, bunu yaparken önce vücuda giren zararlı mikroorganizmaları tanır ve kendine ait olan dokulardan ayırır. Ardından ürettiği antikorlar ile yabancı olarak algıladığı mikropları yok edinceye dek onlarla savaşır. Bu süreçte kendini muazzam bir şekilde koruyan sistem, organlara ve kendisine ait olan diğer dokulara zarar vermez.

Buradan da anlaşılacağı üzere bağışıklık sistemi ne kadar güçlüyse, vücudun hastalıklarla savaşma potansiyeli o kadar yüksek olur. Kaliteli uyku, iyi beslenme ve egzersiz gibi sağlıklı yaşamın anahtarları olan bazı faktörlerin bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkisi olduğu kanıtlanmıştır. Ancak bir bu kadar da etkisi kanıtlanmayan yanlış bilgiler mevcut.

Biz de buradan yola çıkarak hazırladığımız yazıda, bağışıklık sistemi ile ilgili doğru bilinen yanlışları sizler için listeledik. Hazırsanız hemen başlayalım!

Bağışıklık Sistemi Nedir, Nasıl Çalışır, Nasıl Korunur ve Desteklenir? sorusunu ele aldığımız içeriğimize bağlantı üzerinden ulaşabilirsiniz.

“Bebeklik Döneminde Bağışıklık Sistemi Henüz Oluşmadığı İçin Bebekler Sürekli Steril Ortamda Tutulmalıdır”

Bebeklerin yalnızca anne sütüne değil, çeşitli mikroorganizmalarla da tanışmaya ihtiyacı vardır. Elbette temel hijyen kurallarına uymak, özellikle yeni doğan bebeklere dokunmadan önce elleri yıkamak veya hastayken bebeklere yaklaşmamak gerekir. Ancak bebeğin oyuncaklarını ve yemek takımlarını sürekli dezenfekte etmek, mikrop kapacak korkusuyla bebeği dışarıya çıkarmaktan korkmak oldukça yanlıştır. Çünkü bu durum, yalnızca bebeklerin immünolojik belleğinin normal gelişimini engelleyecektir. Ayrıca bebek ve çocukları hastalıktan korumanın ve bir enfeksiyona karşı bağışıklık kazanmalarını sağlamanın en iyi yolu aşılarını düzenli olarak yaptırmaktan geçer.

soguk-hava-hasta-eder“Soğuk Hava Hasta Eder”

İnsanlar soğuk havalarda grip ve nezle gibi hastalıklara daha fazla yakalanırlar. Bu nedenle soğuk havanın hastalığa neden olabileceğini düşünürler. Oysa gerçek sebep havaların soğuması değil, kış aylarında kapalı alanlarda geçirilen vaktin artmasıdır.

Soğuk havalarda insanlar park, sahil veya sokaklar yerine ev ve ofislerinde daha fazla vakit geçirir. Bu fiziksel yakınlık ve havasız ortam, hastalık yapıcı etkisi olan bakteri ve virüslerin başka bireylere kolayca bulaşmasına ve mevsimsel hastalıkların artmasına neden olur.

“Mevsimsel Alerjiler Zayıflamış Bir Bağışıklık Sisteminin Göstergesidir”

Mevsimsel alerjiler zayıflamış bir bağışıklık sisteminin göstergesi değildir. Aksine bağışıklık sisteminin ne kadar duyarlı ve hassas çalıştığının bir kanıtıdır.
Alerjileri diğer üst solunum yolu hastalıklarından ayırt etmek zor olabilir. Çünkü üst solunum yolu hastalıklarının tipik belirtileri olan burun akıntısı, hapşırık ve baş ağrısı gibi semptomlar mevsimsel alerjilerde de görülür. Ancak aralarındaki fark, alerjinin bulaşıcı olmamasıdır. Zira üst solunum yolu hastalıklarının çoğuna bakteriler veya virüsler neden olurken, alerjiler polen, toz ve küf gibi maddeler tarafından tetiklenir.

Alerjik semptomlarınızı hafifletmek için alerjinizi neyin tetiklediğini bulmaya çalışabilirsiniz. Örneğin polenden şüpheleniyorsanız çiçek açan bitkilerden uzak durarak alerjinizi kontrol altına alabilirsiniz. Ya da toza karşı alerjiniz varsa rüzgârlı havalarda ağzınızı ve burnunuzu bir maske ile koruyarak alerjik semptomlarınızın şiddetlenmesini önleyebilirsiniz.

“Tavuk Çorbası Soğuk Algınlığı Süresini Azaltır”

Kulağa her ne kadar hoş gelse de tavuk çorbası ya da kelle paça soğuk algınlığının süresini azaltmaya yardımcı olmaz. Bir enfeksiyonu yenmenin en etkili yolu dinlenmek ve hekiminizin belirlediği tedaviyi uygulamaktır.

Elbette bu durum, tavuk çorbasının hiçbir işe yaramadığı anlamına gelmiyor. Sebzelerdeki antioksidanlar ve vitaminler ya da tavuğun içerdiği yüksek protein, vücudunuz bir enfeksiyonla savaşırken ona ihtiyaç duyduğu enerjiyi verecektir. Ayrıca sıcak içecekler boğaz ağrısı gibi semptomların yatışmasına yardımcı olacaktır. Ancak hiçbir yiyeceğin tek başına bir hastalığı iyileştiremeyeceği veya hastalık süresini kısaltamayacağı unutulmamalıdır.

egzersiz-yapmanin-bagisikliga-etkisi“Egzersiz Yapmak Bağışıklık Sistemini Zayıflatır”

Kemik iliğinde üretilen beyaz kan hücreleri, bağışıklık sisteminin en önemli parçasıdır. Tıp biliminde lökosit olarak da adlandırılan bu hücrelerin en temel görevi, vücudu mikroplara ve zararlı toksinlere karşı korumaktır.

Düzenli olarak egzersiz yapmak, vücuttaki hücre döngüsünü artırıp beyaz kan hücrelerinin çoğalmasına yardımcı olacağından, egzersiz yapmanın bağışıklık sistemini zayıflattığı bilgisi doğru değildir. Aksine bağışıklık sisteminin güçlenmesi ve genel sağlığın korunması adına aşırıya kaçmadan ve kişiye uygun şekilde düzenli spor yapılması önerilir.

“Herkes İyi Bir Bağışıklık Sistemi ile Doğar”

Enfeksiyonlarla savaşabilen güçlü bir bağışıklık sistemine sahipseniz kendinizi şanslı hissedebilirsiniz. Zira herkes güçlü bir bağışıklık sistemi ile dünyaya gelmeyebilir. Bazı insanların doğumdan itibaren bağışıklık sistemlerinde eksiklikler söz konusu olabilir. Bu durum, en basit enfeksiyonları bile kişiler için ölümcül hâle getirebilmektedir. Dolayısıyla herkesin güçlü bir bağışıklık sistemi ile doğduğu inancı gerçeği yansıtmamaktadır.

“Bağışıklık Sistemi Hep Aynı Kalır”

Bağışıklık sistemi her zaman aynı güçte olmaz. Vücudumuzun bu muazzam savunma sistemi tıpkı diğer organlar ve hücreler gibi zamanla yaşlanır. Bu nedenle yaşlı insanlar enfeksiyona daha yatkın olabilirler.

bagisiklik-sisteminde-c-vitaminin-etkileri“C Vitamini Takviyelerini İkiye Katlamak Bağışıklık Sisteminin Güçlenmesine Yardımcı Olur”

C vitamini elbette bağışıklık sistemi için önemli bir vitamindir. Ancak araştırmalar, yüksek dozda C vitamini takviyesi almanın soğuk algınlığı ve grip gibi mevsimsel hastalıklardan korunma konusunda daha yüksek bir fayda sağlamadığını gösteriyor. Bunun nedeni, vücudun tek seferde en fazla birkaç yüz mg C vitamini emme kapasitesi olmasıdır. C vitamini vücutta depolanabilen bir vitamin türü olmadığından fazla alındığında idrar ile birlikte vücuttan dışarı atılır.

Günlük alınması gereken C vitamini miktarı yetişkin kadınlar için 70 mg, yetişkin erkekler için 90 mg olarak belirlenmiştir. Hamilelik döneminde bu rakam günlük 85 miligrama çıkarken emzirme döneminde 120 miligrama kadar C vitamini alınabileceği belirtilmektedir.

“Stresin Bağışıklık Sistemi Üzerinde Herhangi Bir Etkisi Yoktur”

Birçok insan, stres ve depresyonun neden olabileceği çeşitli hastalıkların farkında. Ancak stresin bağışıklık sistemi üzerindeki olumsuz etkileri pek bilinmiyor.
Kortizol adı verilen stres hormonu, beyaz kan hücrelerinin zararlı mikroorganizma ve diğer patojenlere karşı tepki verme şeklini değiştirerek bağışıklık sisteminin işleyişini tamamen bozabilir. Ayrıca alkol veya sigara gibi zararlı maddeler de bağışıklık sistemini zayıflatabilir.

“Tuzlu Su ile Gargara Yapmak Virüsleri Öldürür”

Tuzlu veya sirkeli su ile gargara yapmanın virüsleri öldürdüğüne dair herhangi bir kanıt bulunmamaktadır. Bu nedenle tuzlu veya sirkeli su ile gargara yapmanın boğazdaki bakteri veya virüsleri öldürdüğünü söylemek yanlış olur.

Ancak hastalık döneminde gargara yapmanın boğazı yatıştırmaya ve ağrıyı anlık olarak rahatlatmaya yardımcı olabileceği biliniyor.

Bağışıklık Sisteminizi Güçlendirmeye Yardımcı Olacak 4 Tarif konusunu ele aldığımız içeriğimizi okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.

Kaynaklar

https://www.baltictimes.com/news/articles/26384/

https://askthescientists.com/immune-myths/

https://www.realsimple.com/food-recipes/recipe-collections-favorites/healthy-meals/immune-system-myths